
İŞ HUKUKUNUN KİŞİLER İTİBARIYLA UYGULAMA ALANI
İş hukuku, toplumsal yaşamın önemli bir parçası olan çalışma ilişkilerini düzenleyen, kamu yararını ve sosyal dengeyi esas alan bir hukuk dalıdır. Temel amacı, işçi ile işveren arasındaki ekonomik ve hukuki eşitsizliği gidermek ve işçinin korunmasını sağlamaktır. Bu bağlamda, iş hukukunun kimler için uygulanabilir olduğu sorusu, yalnızca teorik değil, aynı zamanda pratik açıdan da büyük önem taşır.
“İş hukukunun kişiler itibarıyla uygulama alanı” ifadesiyle, iş hukukunun kapsamına hangi kişilerin girdiği, hangi kişilerin bu düzenlemelerden faydalanabileceği kastedilmektedir. Bu makalede, iş hukukunun kişiler yönünden uygulama alanı; işçi, işveren ve alt işveren gibi temel aktörler ile özel düzenlemeye tabi çalışanlar açısından kapsamlı şekilde ele alınacaktır.
I. İŞ HUKUKUNUN TANIMI VE UYGULAMA ALANI
1. İş Hukukunun Tanımı
İş hukuku; işçi ile işveren arasındaki bireysel iş ilişkilerini ve bu ilişkilerden doğan uyuşmazlıkları, toplu iş ilişkilerini ve çalışma hayatına dair sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği gibi hususları düzenleyen hukuk dalıdır. İş hukuku hem bireysel hem de toplu iş hukuku olmak üzere iki ana koldan oluşur.
2. Uygulama Alanı Açısından İş Hukukunun Kapsamı
İş hukuku uygulamada üç yönlü olarak incelenir:
Yer itibarıyla uygulama alanı
Zaman itibarıyla uygulama alanı
Kişiler itibarıyla uygulama alanı
Bu makalenin odak noktası olan “kişiler itibarıyla uygulama alanı”, özellikle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. ve 4. maddeleri, ayrıca Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu gibi özel yasal düzenlemeler ışığında belirlenmektedir.
II. KİŞİLER İTİBARIYLA İŞ HUKUKUNUN TEMEL ÖZNELERİ
1. İşçi
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre işçi:
“Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişidir.”
İş hukukunun en temel koruma alanı işçidir. Ancak bu tanım, her çalışanı değil, yalnızca bağımlı olarak çalışanları kapsar. Kendi hesabına çalışanlar, serbest meslek sahipleri, girişimciler işçi statüsünde değerlendirilmezler.
İşçi Olmanın Şartları:
Gerçek kişi olmak (tüzel kişiler işçi olamaz)
İş sözleşmesine dayanarak çalışmak
Bağımlılık ilişkisi içinde çalışmak
Ücret karşılığında çalışmak
İşçi Kapsamı Dışında Kalanlar:
Serbest çalışanlar (avukat, doktor vb.)
Esnaf ve sanatkârlar
Kendi adına bağımsız çalışan çiftçiler
Şirket ortakları (özellikle yönetici ortaklar)
Aile bireyleri (özellikle ücretsiz çalışanlar)
2. İşveren
İş Kanunu’na göre işveren:
“İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denir.”
İşveren işçiye karşı bir dizi yükümlülük üstlenir: ücret ödeme, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alma, sigorta yaptırma gibi.
İşveren;
Gerçek kişi (örneğin bir atölye sahibi)
Tüzel kişi (örneğin bir anonim şirket)
Kamu kurumları (belediye, üniversite gibi)
olabilir.
3. Alt İşveren (Taşeron)
Alt işveren, bir işyerinde yürütülen asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde uzmanlık gerektiren bir işi, işverenin verdiği bir sözleşme ile yerine getiren kişidir.
Alt işverenlik ilişkisi, sıkı şartlara bağlanmıştır. Kanuna aykırı taşeron ilişkileri muvazaa olarak değerlendirilir ve işçiler asıl işverenin işçisi sayılır.
III. İŞ HUKUKUNUN UYGULANMADIĞI VEYA SINIRLI UYGULANDIĞI KİŞİ GRUPLARI
4857 sayılı İş Kanunu, bazı çalışan gruplarını kapsam dışı bırakmıştır. Bu gruplar ya başka kanunlarla düzenlenmiştir ya da iş hukukunun koruma alanı dışında tutulmuştur.
1. Deniz ve Hava Taşıma İşlerinde Çalışanlar
Deniz İş Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde düzenlenir. Gemi adamları gibi çalışanlar için özel kurallar geçerlidir.
2. Ev Hizmetlerinde Çalışanlar
Ev hizmetlerinde çalışanlar (temizlikçi, bakıcı vb.) büyük ölçüde İş Kanunu kapsamı dışındadır. Ancak iş kazası, sigorta ve ücret yönünden sınırlı koruma sağlanmaktadır.
3. Çıraklar ve Stajyerler
Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında düzenlenir. Çıraklar işçi olarak değerlendirilmez, öğrenim amaçlı çalışanlardır.
4. Aile Bireyleri
Aynı evde veya işyerinde ücretsiz çalışan eş ve çocuklar, işçi sayılmazlar.
5. Sporcular ve Sanatçılar
Bu kişiler özel sözleşmelere tabidir ve genellikle Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirilirler.
6. Geçici ve Mevsimlik İşçiler
İş Kanunu bu kişileri kapsamakla birlikte bazı hükümler (örneğin kıdem tazminatı) sınırlı şekilde uygulanır.
IV. İŞ HUKUKUNUN KAMU PERSONELİNE UYGULANMASI
Kamu çalışanlarının büyük çoğunluğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında çalıştığı için iş hukukunun genel hükümleri uygulanmaz. Ancak sözleşmeli personel ya da 4/D statüsündeki (sürekli işçi) çalışanlar, İş Kanunu hükümlerine tabidir.
V. YENİ EMEK ŞEKİLLERİ VE İŞ HUKUKUNDA KİŞİSEL KAPSAM TARTIŞMALARI
Dijitalleşme ile birlikte gelen platform çalışması (örneğin yemek ve kargo teslimatı yapan kuryeler) ve freelance çalışma biçimleri, klasik işçi tanımını zorlamaktadır. Bu yeni emek biçimlerinin iş hukuku kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, günümüzde iş hukukunun önemli bir tartışma alanını oluşturmaktadır.
İş hukukunun kişiler itibarıyla uygulama alanı, iş hukukunun kimleri koruyacağını belirleyen temel çerçeveyi oluşturur. Bu bağlamda işçinin bağımlılığı ve ücret karşılığı çalışması en temel kriterlerdir. İşverenin tanımı, alt işverenlik ilişkileri, kapsam dışı kalan gruplar ve kamu çalışanlarının durumu, bu alanın sınırlarını belirlemektedir.
Gelişen çalışma hayatı, yeni çalışma modelleri ve teknolojik dönüşüm karşısında iş hukukunun kişisel kapsamının yeniden değerlendirilmesi gerekebilir. Özellikle platform çalışanları, yarı zamanlı ve evden çalışanlar gibi yeni emek biçimlerinin iş hukuku koruması altına alınması, sosyal adaletin sağlanması açısından gelecekte daha da önem kazanacaktır.